3 Ağustos 2008 Pazar

Yerel Secim Hazirliklari Basladi



Demokrasi’nin beşiği Aydın’da siyasi partiler hergeçen gün yaklaşan yerel seçimler için hazırlıklara başladı. Aydının Sultanhisar İlçesi’nde ise CHP’li bayanlar erkeklerden daha aktif çalışmaya başladı. CHP’li kadınlar düzenledikleri toplantı ile seçim startını verdiler.

Erkek egemen siyasete karşı olduklarını ve siyasete de mutlaka kadın eli değmesi gerektiğine inandıklarını belirten CHP Sultanhisar İlçe Teşkilatı Kadın Kolları Başkanı Hediye Avkan “Kadınlar olarak seçimin nabzını tutacağız. Yerel seçimlerde genelde kadınların dediği olmuştur. CHP kadın kolları olarak yaklaşan seçim öncesi hazırlıklarımız tamamladık. Yönetimimizle bir araya gelip görüşmeler yapıyoruz. Hedefimiz seçimlerde CHP’yi hak ettiği yere taşımak. Ayrıca kadınların daha mutlu olabileceği bir ilçe oluşturmak. Bunun için CHP’li kadınlar seçimlerde erkeklerden daha çok çalışacak” dedi.

Başkan Hediye Aykan ile birlikte yönetim kurulu üyeleri Emine Hayırsever, Gönül Karakaya,Hatice Uçar, Dilek Yavuz, Esen Yavuz, Nuriye Gökçen, Yüksel Sevingül, Yazgül Çetin ve Ayçin Kıllıoğlu durum değerlendirmesi yaptılar.

Iste Partiler ve Secim Hazirliklari


Radikal gazetesi muhabiri kararsız bir seçmen olarak partileri dolaştı. Gördüğü manzara ve yaşadıkları hayli ilginçti. Hangi partinin il ilçe teşkilatı seçime ne kadar hazır?

Radikal ‘kararsız bir seçmen’ olarak Küçükçekmece’deki parti ilçe teşkilatlarını gezdi. ‘Kararsız bir seçmen var, gelsin mi?’ sorusunun ardından CHP yöneticisiyle görüştük
SHP’nin kapısı kilitli. DYP’ye takviye kuvvet gelmiş. Genç Parti’de görevli genç ‘Ezilenler iktidar olacak’ diyor. AKP’lilerse hemen mahalle temsilcilerine yönlendiriyor Seçim tarihinin belli olmasının ardından sokaklarda seçim hareketliliği başlıyor. İstanbul’un büyük ilçelerinden Küçükçekmece’nin en işlek yeri olan Sefaköy Caddesi’nde uzun süredir hareketsiz olan partilerin ilçe binaları artık bayraklar, pankartlarla kendini fark ettirmeye başlıyor.
Caddenin başında ilk göze batan parti büyük tabelasıyla CHP. Küçük bir iş merkezinin üçüncü katındaki partinin zilini çalıp bekliyorum ama kapıyı açan yok. Anlaşılan dışardan açılabilen kapı, partinin herkese açık olduğunu anlatıyor. İlçe teşkilatı hareketli görünmüyor. Girişteki panoda parti etkinliklerinin fotoğrafları ve ilçe başkanının yerel gazetelerde yer bulan demeçlerinin kupürleri asılı. Diğer panoda milletvekili
aday adayı olma şartları konusunda iki sayfalık bir duyuru yer alıyor. ‘Nerede bu üyelik kartı?’
Panoların başında geçirdiğim dakikalara karşın ne ‘hoş geldin’ diyen ne de hal hatır soran var. Partinin sekreterinin odasına giriyorum. Kararsız bir seçmen olduğumu ve ‘Neden CHP’ye oy vermem gerektiğini’ öğrenmek istediğimi belirtince sekreter, “Sizinle parti yöneticilerimiz ilgilenecek. Bekler misiniz?” diyor. Sekreter yeni üye kartlarını çıkarmış bir ismi arıyor. Karşısında yöresel başörtülü yaşlı bir kadın oturuyor. Üye kartının bulunamamasından dertli. “Aklım erdiğinden beri CHP’liyim. Ama üye kartım yok” diyor. Sekreter odadan çıkıyor, yan odadan sesi geliyor: “Kararsız bir seçmen var, gelsin mi?”
Bir makam odasına buyur ediliyorum. İlçe saymanı Dursun Zengin ve eski parti yöneticisi ‘Neden CHP’ye oy verilmesi gerektiğini’ anlatmaya dış borçlardaki artıştan başlıyor. Hükümetin AB’ye verdiği tavizlerden bahsediyor. Eğitimdeki yozlaşmayla devam ediyor. Avrupa’nın sol politikalarla geliştiğini, 50 yıldır sağcılar tarafından yönetilen Türkiye’nin geri kaldığını anlatıyor.
Sohbete katılan partinin eski yöneticisi ise “AKP’nin tekrar seçilmesi halinde bir daha zor oy kullanırsın. Çünkü darbe olur” diyor. Kararsız seçmenin, “AKP sokak sokak çalışıyor, siz öyle çalışabilecek misiniz?” sorusunaysa “Onlar gibi olamayız. Onların kadroları çok” yanıtını veriyor.
Zengin, partinin iki ekonomi bültenini ve CHP’nin ‘Halk’ dergisini veriyor. “Yine bekleriz” denilerek uğurlanırken ne irtibat numarası isteniyor ne de adres.


SHP’nin kapısı kilitli
Caddeye çıkınca yüz metre uzaktaki bir iş merkezinde SHP’ nin büyük tabelası görünüyor.

Ama kapısı kilitli ve içeride hiç kimse yok. Kapıda biriken yerel gazeteler ve reklam broşürlerine bakılırsa uzun süredir açılmamış.
Bir üst katında ise DYP Küçükçekmece İlçe Teşkilatı var. İlçe binası bakımsız. İçeride bir sekreter ve partinin genç yöneticisi Hikmet bey var. ‘Ne istemiştiniz?’ diyerek karşılıyorlar. Aslında onlar oy istiyor ama anlaşılan ayaklarına gelen pek seçmen yok. Hikmet bey, İstanbul İl Yönetimi’nden destek için Küçükçekmece İlçe Teşkilatı’na gelmiş. AKP ve CHP’nin Türkiye’yi iki kutba böldüğünü söylüyor. DYP ve birleştiği ANAP’ın yeni bir alternatif olduğunu belirtiyor. Ama verebilecekleri ne broşürleri ne de bildirileri var. “Henüz hazır değil” diyor. Partiye üye olmak için her gün 50 kişinin geldiğini anlatıyor. Ama yarım saatlik sohbette tek gelen partinin eski bir üyesi. Uğurlarken hangi mahallede oturduğumu bile sormuyorlar.

GP’de herkes Uzan!

Caddenin karşı tarafında Genç Parti (GP) bayrakları dalgalanıyor. Bütün duvarlarda Cem Uzan’ın posterleri var. Toplantı salonunda üç kişi bir televizyonda Cem Uzan ile yapılan söyleşiyi izliyor. Girişteki etrafı paravan ile çevrili bir bölmeye davet ediliyorum. 19 yasında Sefa isimli bir genç masaya oturur oturmaz bir liste çıkarıyor. Listede ‘mazot 1 YTL olacak’, ‘Her işsize 350 YTL maaş’, ‘Fındık 8 YTL’ yazıları okunuyor. İl gençlik kolları yöneticisi olan genç, ezberlediği cümleleri sıralıyor. Konuşurken Cem Uzan gibi el hareketleri yapıyor. Cebinden çıkardığı kâğıttaki ‘Genç Parti Manifestosu’nu gösteriyor. Cem Uzan’ın bebeğine anne karnındayken haciz geldiğini duygulanarak anlatıyor. Manifestoyu hediye ediyor.


AKP’de her şey düzenli
AKP’nin dış görünüşü diğer partilerden farklı. Camekân binanın dış cephesinde büyük bir AKP çıkartması var. İçerisi de modern görünüşü ve düzenliliğiyle ilk bakışta diğer partilerden bir adım öne geçiyor. Teşkilatlanma, konferans salonu, idari amir, sekreterlik, kafe gibi çok sayıda bölümü bulunuyor. Ama bilgilendirme odasında görevli yok. Sekreterlikte biri türbanlı diğeri başı açık iki kadın var. Kararsız seçmen olduğumu söyleyince hemen İlçe Başkanı Nedim Atamer ve sosyal ilişkiler görevlisi Tülay hanımın yanına götürülüyorum. İlk olarak hangi mahallede oturduğumu soruyorlar.

AKP’nin başarılarından kısa bir süre bahsettikten sonra Tülay hanım elinde bir listeyle geliyor ve “Sizin mahallenizdeki temsilcilerimizin isimleri bu listede yazılı. Mahalle temsilcimiz bir şirkette muhasebe müdürü, eşi öğretmen. Ayrıca 10 kişilik temsilciler kurulu var” diyor. Listede telefonları ve adresleri yazılı. “Onlarla tanışırsanız, seviniriz” diyor. Küçükçekmece’deki tüm mahallelerde AKP’nin 11 kişilik temsilciler kurulu bulunuyor. Bu kurullar her hafta toplanıyor. Ayrıca 15 günde bir İlçe Teşkilat Binası’nda buluşuyorlar. İlçe Başkanı, “Bizim en önemli gücümüz mahallelerdeki bu örgütlenmelerimiz. Bunlar genel başkanımızın belediye başkanlığı döneminde kuruldu” diyor. Sohbetin sonunda kartlar, bültenler veriyorlar. Toplantıya davet ediyorlar.


MHP’de ciddiyet hâkim
MHP’deyse devlet dairesi ciddiyeti hâkim. Kapıda, duvarlarda, pencerelerde üç hilaller var. Parti bürosu hareketli. İlçe Başkanı’nın odasından bir milletvekili aday adayının sesi geliyor. “İlçe Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı’ndan istifa ettim” diyor. Bilgi almak istediğimde ilçe yöneticisi Kudret Güvere toplantı salonuna davet ediyor. Politikalarını anlatırken kadın kollarının dört üyesi daha geliyor. Onlar da sohbete katılıyor. Konuşmadaki üslup sert ama MHP’nin eski imajının değiştiğini anlatıyorlar. ‘Ülkenin satıldığı’ iddiası yer alan bir broşür ve MHP CD’si veriyorlar. Tekrar uğramamı istiyor, telefon numaralarını veriyorlar.

Radikal

18 Temmuz 2008 Cuma

Bu Pazar seçim olsa? ANKET



GENAR'ın Türkiye genelinde yaptığı anket, halkın son siyasi gelişmelere ilişkin görüşlerini gözler önüne serdi. AK Parti, barajı geçen diğer partilerin toplamından çok oy alıyor.

Erken seçim yapılması durumunda AK Parti’yle birlikte 3 parti barajı geçebiliyor. Halkın yüzde 62.6'sına göre ise Ergenekon bir terör örgütü.GENAR Araştırma Şirketi, Türkiye'deki son siyasi gelişmelerin toplum tarafından nasıl değerlendirildiği araştırdı.

Türkiye genelinde 14 ildeki 2020 kişi üzerinde yapılan "Türkiye-Toplum-Siyaset Araştırması", yarın seçim yapılsa AK Parti'nin yine büyük farkla tek başına iktidar olacağını ortaya koydu. CHP ise, AK Parti'nin yarısı kadar oy alarak yine muhalefetteki yerini koruyor.

UFUKTA YİNE AK PARTİ VAR

Yarın bir genel seçim olsa AK Parti yine açık ara önde gözüküyor. Seçmenin yüzde 45.1'i AK Parti'ye oy vereceğini belirtirken, ankete katılanların yüzde 23.1'i CHP'yi iktidarda görmek istiyor. MHP ise yüzde 12.8 ile yine üçüncü sırada yer alarak meclise girebiliyor.

DTP'nin oy oranı yüzde 5.6, DP'nin yüzde 2.9 ve DSP'ninki yüzde 0.8 olarak gözüküyor. ANAP ise sadece yüzde 0.01 oy alabiliyor. Bugün bir yerel seçim yapılması durumunda ise, AK Parti üstünlüğünü kimseye kaptırmıyor. Seçmenin yüzde 48.5'i AK Partili belediye başkanlarının göreve gelmesini istiyor. CHP'li belediye başkanı isteyenlerin oranı ise sadece yüzde 24.3'te kalıyor.

ERGENEKON SİYASİ DEĞİL

Ankete katılanların yüzde 65.1'i Ergenekon'un siyasi bir operasyon olduğuna inanmıyor. Ergenekon'un rejimi koruma amaçlı kurulmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 74.2. Halkın yüzde 62.6'sı Ergenekon'un bir terör örgütü olduğunu söylüyor. Türk toplumunun yüzde 61'i Ergenekon oluşumunun çıkar amaçlı suç örgütü olduğunu, yüzde 57'si ise darbe yapmak için bir araya gelmiş bir oluşum olduğunu düşünüyor.

TÜRKİYE KAPATMAYA KARŞI

Türk toplumunun yüzde 60'ı AK Parti'nin kapatılmasına karşı çıkarken yüzde 40 kapatılmasını istiyor. AK Parti'nin kapatılmasına karşı olanların başında AK Parti'ye oy verenler gelirken bunu Saadet Partisi ve DTP'ye oy verenler izliyor. CHP'liler ise, AK Parti'nin kapatılmasından yana. Halkın yüzde 45'i AK Parti'nin kapatılması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yasak gelmesi durumunda Türkiye'de ekonomik kriz, yüzde 29'u ise siyasi kriz çıkacağını düşünüyor. Yüzde 4.2'lik kesim ise kapatma kararından ekonominin olumlu etkileneceğini savunuyor.

YENİ PARTİ İKTİDAR

AK Parti'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması ve Recep Tayyip Erdoğan'a siyasi yasak gelmesi durumunda halk, yeni kurulacak partiyi iktidara taşıyacak. Bugün AK Parti'ye oy vereceğini söyleyen seçmenin yaklaşık yüzde 90'ı AK Parti'nin yerine kurulacak partiye yöneleceğini kaydediyor.

Anket, AK Parti'nin kapatılması durumunda, yerine kurulacak partinin diğer partilerden de oy alacağını gözler önüne seriyor. Yeni partinin şu andaki oy oranı yüzde 43.

AK Parti Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılıp, Recep Tayyip Erdoğan'ın bağımsız aday olması durumunda ise yine sürpriz yaşanmıyor. Erdoğan, hangi ilden aday olursa olsun halkın yüzde 43'ü onu mecliste görmek istiyor.

YARGININ MÜDAHALESİ

Türkiye Büyük Millet Meclisinde 411 milletvekilinin oyuyla kaldırılan başörtüsü yasağının Anayasa Mahkemesi tarafından iptali halkın yüzde 62'si tarafından doğru bulunmuyor. Toplumun büyük bölümü Anayasa Mahkemesi'nin bu konudaki kararını eleştirerek "yargı aracılığıyla Türkiye'de siyasal süreçlere müdahale ve milli iradeye müdahale" olduğunu düşünüyor.

İLGİNÇ SONUÇLAR

Anket, dikkat çekici birçok sonucu da gözler önüne serdi. Halk, siyasilerden en çok Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan'a en az ise Deniz Baykal'a güveniyor. Toplumun büyük bölümü AK Parti hükümetini başarılı buluyor. AK Parti, sosyal yardımlar ve çetelerle mücadelede de en başarılı kabul edilirken, CHP, MHP ve DTP muhalefette başarısız bulunuyor.

Toplumun yaklaşık yüzde 57'si Türkiye'de bir toplumsal kutuplaşmanın olduğunu savunuyor. Yüzde 57'lik bir kesim önümüzdeki 6 ayın daha kötü bir 6 ay olacağını düşünürken, yüzde 23'ü hiçbir şeyin değişmeyeceğine, yüzde 20'si ise daha iyi bir altı ay olacağına inanıyor.

Yerel Secimler 2009 Yilinda



AK Parti Tokat İl Başkanı Mustafa Boyraz, parti olarak 2008 yılı takviminde yerel seçimlerin olmadığını söyledi.

Ankara'da yapılan toplantı sonrasında kente dönen AK Parti İl Başkanı Mustafa Boyraz, yaşanan gelişmeleri basın mensupları ile paylaştı. Yerel seçimlerin erkene alınması şeklindeki söylemlere açıklık getiren Boyraz, yerel seçimlerin kesinlikle zamanında yapılacağını söyledi. Boyraz, "Türkiye'de gündem bazen öyle değişiyor ki sizi mecbur seçime götürüyor. Ama şu anda öyle olağan üstü bir durum yok. Sayın Başbakanımızda yerel seçimlerin '29 Mart 2009 tarihinde' yani zamanında yapılacağını söyledi. Parti olarak şu an programımız da yerel seçimlere kadar belirlendi. 2008 yılının 10. ayına kadar ilçe kongrelerini bitireceğiz. Daha sonrada yerel seçimleri gündemimize alacağız. Yerel seçimler 2009 yılının Mart ayında yaptıktan sonra da hemen il kongrelerimiz başlayacak. 2009 yılında da il kongrelerimiz bitireceğiz. Yani yerel seçimler kesinlikle zamanında yapılacak" dedi.

Boyraz, AK Parti'nin yerel seçimlerde Tokat Belediye Başkanı adayı konusundaki sorulara, "Şu anda başarılı, çalışkan, dürüst, kimlikli, kişilikli bir belediye başkanı arkadaşımız var. Belediye Başkanı Adnan Çiçek'in başarısı, hizmeti için beraber bir bütün olarak hizmet etmeye devam ediyoruz. Şu an bu sorunun cevabını vermek çok zor. Biz başarılı bir şekilde çalışıyoruz. Benim kişisel kanaatim biz Başkan Çiçek ile Tokat'a hizmet etmeye devam edeceğiz. Benim belediye başkanlığına aday olma gibi bir düşüncem yok. Siyasette parolam 'görev istenmez, verilir' Bize görev verilen her yerde görev yaparız. Bana il başkanlığı görevi verildi. İleri günlerde ne olur bilemem. Cenabı Allah bilir" diye konuştu.

Öte yandan, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Cüneyt Aldemir'in diş hekimi olması münasebetiyle görevinden ayrılması sonucu AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı'na vekaleten getirilen Ercan Gürer'in yerine 10 Ocak 2008 tarihi itibariyle genel merkez tarafından İzzet Soyuer'in atandığını bildirildi.

8 Şubat 2008 Cuma

İlçe olmayı beklerken mahalle olacaklar


Hükümetin nüfusu 2 binin altında ve büyükşehir sınırı içerisinde yeralan belde belediyeleri kapatma girişimi belde belediye başkanları tarafından tepkiyle karşılanıyor.


Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son nüfus sayımına göre nüfusu 41 bin 373 çıkan merkez Osmangazi ilçesine bağlı Emek Belde Belediye Başkanı Yakup Aktaş; "Biz ilçe olmayı beklerken mahalle olacağız. Bize oy veren insanlara bunu nasıl anlatacağız." dedi.


İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Bursa milletvekilleri kapatılacak beldelerin isimlerini netleştirdi.


Hükümetin büyükşehir sınırlarında kalan beldeleri mahalleye, son sayımda nüfusu 2 binin altına inen beldeleri de köye dönüştürme planı somutlaşmaya başladı.


AK Parti'nin mart ayı sonuna kadar yasalaştırmayı planladığı taslak, kapatılacak belde belediyelerinin İl Özel İdaresi'nin şubesine dönüştürülmesi planlanıyor. Buna göre Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan merkez Osmangazi ilçesine bağlı Kirazlı, Emek, Demirtaş, Ovaakça ile Nilüfer'e bağlı Gölyazı, Akçalar, Görükle, Hasanağa, Çalı, Kayapa, Mudanya'ya bağlı Güzelyalı, Zeytinbağı, Gemlik'e bağlı Umurbey, Kurşunlu, Küçük Kumla belde belediyeliri kapatılıyor.


Nüfusu 2 binin altında çıkan Orhangazi'ye bağlı Solöz, Yeni Solöz ve Narlıca, Kemalpaşa'ya bağlı Ovaazatlı, Orhaneli'ye bağlı Karıncalı, Göynükbelen, Kestel'e bağlı Barakfaki ve Büyükorhan ilçesine bağlı Kınık belde belediyeleri de kapatılacak.


Hükümein bu adımını belde belediye başkanları tepkiyle karşıladı. Yıllardır ilçe olma hayaliyle kentleşmeye büyük önem verdiğini diye getiren Emek Belde Belediye Başkanı Yakup Aktaş; "Ben 15 yıldır, insanlarımıza hizmet verirken hep ilçe olma hayaliyle çalıştık. İnsanlarımız da hükümete bu hayalin gerçekleşmesi için oy verdi. Şimdi mahalleye döneceğiz. Nüfusumuz 41 bin 373. Yani Türkiye'deki büyükşehir belediyeleri dışındaki 3 bin 209 belediye arasında nüfus bakımından 239. sırada yeralıyoruz. Tek suçumuz büyükşehir eblediyesi sınırları içerisinde bulunmak mı? Son 22 Temmuz seçimlerinde beldemizde AK Parti'ye yüzde 73 oranında oy çıktı. İnsanlar ilçe olma hayaliyle bu oyları verdiler. Peki şimdi mahalle olduğumuzda bu insanlara neyi nasıl anlatacağız?. Bu oyları 'bizi mahalleye dönüştürün' diye vermediler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta sonunda İstanbul'da yaptığı konuşmada büyükşehir sınırları içerisinde yeralan ilçelerin bölünmesinden bahsetti. Ümit ediyorum ki beldemiz bu potansiyelle mahalleye dönüşmeyecek, Osmangazi'nin ikiye bölünmesiyle ilçeye dönüşsün. Yerel seçimlere bir yıl varken böylesine radikal bir karar bizi sıkıntıya sokar. BSorcu olmayan bir belediyeyiz. SAdece 41 personelle 41 bin insana hizmet veriyoruz. Beldemizde kentleşme de son derece sağlıklı gelişiyor." dedi.


YENİDEN 1971'E DÖNMEK İSTEMİYORUZ


Geçtiğimiz yıl devletten sadece 135 bin YTL ödenek aldığını belirten merkez Nilüfer ilçesine bağlı Kayapa Belde Belediye Başkanı Ahmet Sarı, buna karşılık sadece personelin SSK, Emekli Sandığı ve pirimleri için 194 bin YTL harcama yaptıklarını söyledi.


Başkan Sarı, "Belde belediyelerinin devlete 500 milyon YTL civarında zararı olduğu söyleniyor. Belki Doğu Anadolu Bölgesi'nde 50-100 belde belediyesi zarar veriyor olabilir, ama bizim zaten devletten aldığımız para belli. Beldemiz 1972 yılında bu ünvanı almıştır, tekrar 1971'e dönmek istemiyoruz. Gelişmek isterken geriyö denmeyi kabul edemiyoruz. Bazı büyükşehir belediye başkanları Başbakan Erdoğan'ı yanlış yönlendiriyorlar. Biz imar planımızda değişilik yaparak gece kondulaşmanın önüne geçmiş olduk. Devlete yükümüz olmadığı halde bizi kapatıyorlar. TÜİK'in sayımına göre bin 676 nüfusumuz çıktı, ancak bizim yaptığımız çalışmalarda nüfusumuz 3 bin 100 çıkıyor. Gerçi büyükşehir sınırı içerisinde olduğumuz için kapatılıyoruz. Daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak istiyoruz. Şehir merkezinde belediyelerin birçok problemi varken mahalleye dönüşecek bu mahallelere nasıl hizmet edilecek." dedi.

Arınç, yeni oy oranını açıkladı


Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, memleketinde partisinin yeni hedeflerini açıklarken alacağı oyu tahmin etti.

Eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, ''AK Parti'nin oy oranı yüzde 52'lere çıktı'' dedi. AK Parti Manisa İl Danışma Kurulu Toplantısı, Manisa Belediyesi Kültür Sitesi Belediye Meclis Salonu'nda yapıldı. Bülent Arınç, burada yaptığı konuşmada, belediye başkanlarının halkla iletişimlerini daha sıkı tutmaları gerektiğini, yapılan hizmetleri görmeyenlerin mutlaka çıkacağını söyledi.

Arınç, ocak ayında Türkiye genelinde yapılan bir araştırmaya göre ''AK Parti'nin oy oranının yüzde 52'lere çıktığını'' bildirdi. Yerel seçimlerde 2 iddiaları olması gerektiğini ifade eden Arınç, ''İnşallah bir dahaki yerel seçimlerde bütün belediyeleri kazanma iddiamız olacak. Yapılacak 2 iş var, birincisi kazandığımız yerler tekrar devam, ikincisi geçmişte kazanamadığımız belediyeleri kazanmak. Bu bizim iddiamız ve iddiamız olmalıdır. İddiamız da güçlü olmalı'' diye konuştu.
AK Partililer'in gururla, ''Ben AK Partili'yim'' demeleri gerektiğini belirten Arınç, şöyle konuştu: ''Daha iki dönem bu ülkedeyiz Allah'ın izniyle. Adam gibi adam olacağız, AK Parti için çalışacağız ve AK Parti gibi başarılı olacağız. Bütün partiler ayaklarını denk alsınlar. Yüzlerini millete dönsünler, iyi çalışsınlar, milleti başlarına taç yapsınlar.''

MHP'nin yerel seçim hedefi 'büyük'


Halen 243 belediyeye sahip olan MHP, önümüzdeki yerel seçimlerde öncelikle 16 büyükşehir belediyesini almak istiyor. Peki MHP'nin öncelikle almak istediği yer neresi?

Milliyetçi Hareket Partisi, 2009 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerin öne çekilme ihtimalini göz önünde bulundurarak, yerel seçimlere yönelik çalışmalar için kolları sıvadı. Yerel seçimler için iddialı hedefler ortaya koyan MHP, ülke genelinde halen 243 belediyeye sahip bulunurken, önümüzdeki seçimlerde de yaklaşık 3 bin 200 belediyenin tamamında da seçime girecek. Ancak MHP’nin öncelikli hedefini “16 büyükşehirde seçimi almak” oluşturuyor. Büyükşehir belediyeleri içinde ise özellikle Ankara, MHP için büyük önem taşıyor. Önümüzdeki günlerde yerel seçimlere yönelik eğitim çalışmalarını başlatmaya hazırlanan MHP, aday arayışını şimdiden başlatırken, adaylarda da öncelikli olarak “Hizmete yönelik projelerinin olup olmadığı”na bakılacak.
AKP’nin yaklaşık 1 yıl öncesinden yerel seçim hazırlıklarını başlatması, “Yerel seçimlerin öne çekilmesi” beklentilerini artırırken, MHP de, seçim hazırlıkları için start verdi. Yerel seçimlere yönelik yürüttükleri hazırlık için ANKA’ya bilgi veren MHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu, MHP’nin halen 243 belediyeye sahip olduğunu ancak bunlar arasında il ya da Büyükşehir bulunmadığını bildirdi. Yaklaşık 3 bin 200 belediyenin tamamında yerel seçimlere gireceklerini bildiren Çobanoğlu, “Hedefimiz 16 büyükşehir” dedi.

-“ANKARA’DA İDDİALIYIZ”- MHP, 16 büyükşehirde yerel seçimleri alma hedefini koyarken bu belediyeler içerisinde ise Ankara ilk sırada yer alıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Çobanoğlu, 3 dönemdir Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önce Refah Partisi ardından da AKP’nin elinde olduğunu belirten Çobanoğlu, “Artık Ankara’nın AKP’nin elinden kurtarılma ve belediye başkanının yenilenme zamanı” diye konuştu.

-BELEDİYELERİN SEÇİM ÖNCESİ BİRLEŞTİRİLMESİNE TEPKİ- AKP’nin önümüzdeki günlerde 900’ün üzerinde belediyeyi kapatmasının sözkonusu olduğunu hatırlatan Çobanoğlu, MHP olarak seçim öncesi böyle bir girişimi doğru bulmadıklarını söyledi. Çobanoğlu, “Bu belediyeler birleştirilse bile devletin üzerinden yükü kalkmayacak” dedi.

-“GÜNEYDOĞU’DA HİZMET DEĞİL BAŞKA FAKTÖRLER SÖZKONUSU”- Çobanoğlu, Başbakan Erdoğan’ın kurmaylarına verdiği “Diyarbakır’ı istiyorum” talimatı ile Güneydoğu’daki belediyelere yönelik başlayan tartışmaları ise “Elbette ki o bölgedeki illerde de aday göstereceğiz ve çalışmalar yürüteceğiz. Geçen seçimlerde de Diyarbakır’da nitelikli adaylarımız vardı ancak maalesef Güneydoğu ve doğuda hizmetten çok başka faktörler önde gidiyor ve tercihler de buna göre yapılıyor” diye konuştu.

-“AKP’NİN AKADEMİSİ GÖSTERMELİK”- MHP’li Çobanoğlu, hafta sonunda Başbakan Erdoğan’ın da katılımı ile açılan AKP Yerel Yönetimler Akademileri’nin ise “göstermelik” olduğunu savundu. AKP’yi bu şekilde kamuoyunun gözünü boyamaya çalışmakla eleştiren Çobanoğlu, MHP olarak önümüzdeki günlerde eğitim çalışmalarını başlatacaklarını ve adayları da “Hizmete yönelik projeleri olanlar” arasından belirleyeceklerini kaydetti.